Wednesday, May 20, 2009

Hadise'nin Menajeri Süheyl Atay'ın Basın Açıklaması


2009 Eurovision Şarkı Yarışması sonrası ilk kez konuşan Hadise'nin menajeri Süheyl Atay, Türk basın'nında çıkan haberlere ilişkin basın açıklamasında bulunurken, 3 yılı aşkın yaptığı Hadise'nin menajerliğini bırakacağını açıkladı.

Hadise'nin menajeri Süheyl Atay'ın basın açıklaması:
Kamuoyunun bilgisine;
Geçtiğimiz günlerde Moskova’da yapılan Eurovision Şarkı Yarışması’nın öncesinde ve sonrasında yapılan kimi yorumlar, eleştiriler ve ortaya çıkan tablo üzerine aşağıdaki açıklamaları ve aldığım kararı sizlerle paylaşmak istiyorum.

Moskova dönüşü uçakta gazeteci arkadaşlarla sohbet ederken onlara bu kadar hassas ve yüklü gündemi olan bir ülke adına; adı ‘‘şarkı yarışması’’ olan ve yaşanan dönemde bir sanatçının kariyerinde hoş bir süreç olarak yer alması gereken yaklaşık beş aylık bir serüveni bu kadar farklı bir algı, beklenti ve polemiklerle dolu geçirdiğimiz için üzüntülerimi ifade etmiştim. Gerçekten de Türkiye’yi Eurovision Şarkı Yarışması’nda Hadise’nin temsil etmesi kararı verildiğinde, bu kararı büyük bir mutlulukla karşılamıştık. Tüm amacımız ülkeyi layıkıyla temsil etmek, sınırlarımızın dışında ses getirecek bir şarkıyı seçebilmek ve doğru bir strateji ile başarıyı yakalamaktı. Yürekten inanıyorum ki; bunu başardık. Öncelikle Hadise’nin, seçilen şarkının ve süreçte emek veren herkesin inanılmaz özverisi ve çalışkanlığıyla oylama yöntemi tartışılan ve yarışma sonrasında daha da tartışılmakta olan bir yarışmada bizce amacımıza fazlasıyla ulaştık. Hadise kamuoyunda yıllardır ilk defa önce yırtık kotuyla, sonra saç modeliyle, sempatik ve saygılı duruşuyla, bir türlü açıklanmayan ve müthiş bir merak uyandıran kıyafetiyle, sahip çıkılan yada eleştirilen tercihleriyle, promosyon turu otobüsüyle, bağışıklık sistemiyle,yüzündeki izlerle ve sahne performansıyla ve nihayetinde kimilerince başarılı, kimilerince başarısız bulunan derecesi ile hep gündemdeydi. Bu durum Eurovision tarihinde bir ilkti ve kuşkusuz gündemi belki de gereğinden çok meşgul etti.

Belirtmeliyiz ki; bu süreçte çoğu eleştiriler tarafımızdan ciddiyetle ve saygıyla değerlendirildi. ‘‘Pavyon şarkıcılığı’’ gibi sadece hakaret içeren seviyesiz yorumlar bir yana bırakıldığında neredeyse tüm yapılan yorumları aramızda paylaştık. Ve bizi ileriye götüreceğine inandığımız her eleştiriye kulak verdik. Ama Türkiye’de yaşıyoruz ve bu ülkede başka gerçekler de yaşanıyor. İsim vermek gerekmiyor, (ama doğacak yeni bir spekülasyonda kamuoyuyla paylaşmaktan ve bizden talep ettiklerini belgeleriyle açıklamaktan da geri kalmayacağız) bazı köşe yazarları aynı zamanda yaptıkları televizyon programlarında Hadise’yi konuk etmek istediler. Kendilerine nezaketle bu konudaki taleplerin yoğunluğundan ve taleplerini kabul etmemiz durumunda başka kişileri yada kurumları üzebileceğimizden söz ettik. Tepkiyle karşıladılar. Bu tepkilerini köşelerinde bizzat ismimi vererek ve Hadise’nin yönetim zaafiyetinden söz ederek gösterdiler. (Bu saldırılar ile ilgili yasal yollara başvurma ve hukukçu kimliğimle haklarında dava açma hakkımı da ayrıca saklı tutuyorum.)
Ama daha önemlisi bu kişiler eleştiri yöneltirken YALAN da söylediler. Bu yalanların en affedilmeyeni kuşkusuz Hadise’nin ve menajerinin küpünü doldurmak adına her yerde konser verdiği ve Eurovision Şarkı Yarışmasında doğan başarısızlığın (!) aslında bu yorgunluğa bağlı olduğu idi. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim biz Eurovision şarkı yarışması sürecinde Türkiye adına bu güne kadar eşi benzeri görülmemiş bir promosyon çalışması yaptık. 14 ülkeyi dolaştık. Basın toplantılarına, kokteyllere katıldık. Onlarca röportaj verdik. Ve altını çizerek söylüyorum ücretsiz konserler gerçekleştirdik. 3 aylık promosyon sürecinde Almanya, Hollanda ve Belçika’da promosyona dönük konserler dışında hiçbir ücretli konser verilmedi. Ne yaptıysak cebimizden harcayarak yaptık. Bu süreçte gelen yaklaşık 120 tane konser önerisini geri çevirdik. 5 aylık süre zarfında Türkiye’de yapılan tek ve tek konser Ankara konseridir. Ankara konseri de TRT’nin yönetici ve çalışanlarının içinde olduğu bir ‘‘jest’’ organizasyonudur. Durum böyle iken, sanatçının konserden konsere koşturulduğu savı basit ve mesnetsiz bir iddiadır. (Bu iddialarda bulunan gazete ve gazetecilerin; ilk ağızdan duyduklarıı bu açıklamayı, günlerdir ismimi zikrettikleri köşelerinde yayınlamalarını dilerim!)
Eleştirilerin yoğunlaştığı bir diğer konu olan kostüm ve koreografi konusunda daha fazla bir detaya girmeksizin iki cümle ile konuya açıklık getirmek istiyorum. Doğru menajerlik bence fikirlerin ortaya konulmasının yanı sıra, sanatçının artistik kararlarına mutlak saygı duyulmasıdır. Hadise gibi yaşı çok genç olmasına karşın artistik kararlar verebilme konusunda serbest bırakılması gereken ışıltılı insanlar, en doğru ışığın nasıl olması gerektiği konusunda yeteri kadar fikir sahibidirler. Bu süreçte benim de yaptığım bu kararlara ses çıkarmamak ve sanatçının tercihleriyle mutlu ve barışık olmasını sağlamaktır.
Yukarıda yapılan açıklamaların tek bir gerekçesi vardır. Ne kendimizi savunuyoruz, ne bu konudaki alçakça saldırılara yanıt veriyoruz. Eğer bu ülkede ‘‘onur ve haysiyetinden’’ asla ödün vermeyecek bir basın varsa, bu basın içinden talepleri karşılanmadığı için yalan haber yazan müfterileri temizlemelidir. Ve ben bu noktada, başından beri büyük bir fedakarlıkla ülkesini temsile soyunan gencecik bir sanatçıyı ve onun etrafında yer alan dünyanın en sevgi dolu ekibini temsilen bu çirkinliğe karşı durup, sorumluluğu tamamen üzerime alarak çekiliyorum. Şimdi tek dileğim bu ülkenin ve insanlarının layık olduğu medya mensuplarına kavuşmasıdır. Kalemini kötü kalple kullanan insanların gazetecilik yaptığı bir ülkede daha fazla yorulmanın, emek harcamanın ve fedakarlık yapmanın ne kadar gereksiz olduğunu anladım. Eğer küp doldurulacaksa o küplerin en çok doldurulabileceği bu süreçte bu kararı almamın da en sade anlatımla ‘‘örnek’’ olmasını dilerim.
Bu aşamada sadece önceden anlaşmaları yapılmış olan etkinliklerin sona erdirilmesi ve sorumlulukların başta Yedigün konserleri olmak üzere yerine getirilmesi adına sınırlı bir süre için sanatçımızın yanında olmayı sürdüreceğiz.
3 yılı aşkın bir süredir büyük bir sevgi, emek ve özveri ile yanında olduğum sevgili Hadise’ye bundan sonraki kariyerinde başarılar diliyorum. Tek tek ve birlikte belki küçük hatalarımız olmuş olabilir, ama inanıyorum ki kazandığımız büyük başarılar bu küçük hataları misliyle ortadan kaldırmaya fazlasıyla yeter.

Saygılarımla;
Süheyl ATAY
Kaynak:
Run Ltd, eurovision-turkey.com

No comments:

Post a Comment